SALEP ORKİDELERİ HAKKINDA GENEL BİLGİLER
Salepgiller
veya Orkidegiller (Orchidaceae) Asparagales takımına aittir. Familya tür bakımından
en zengin en fazla üyesi bulunan türlerden birisidir ve çiçekli bitkilerin
ikinci büyük familyasıdır. Dünyada yaklaşık 880 cins ve 22 binden fazla tür
içermektedir. Dünyada geniş alanlarda yayılışa sahip, çoğunluğu tropik olmak
üzere soğuk ılıman ve subarktik bölgelerde de görülür. Türkiye'de 24 cins ve
180’den fazla türü bulunur.
Dünyada
Türkiye önemli bir tedarikçidir. Üretimi ülkemiz ormanlarından veya açık alanlarından
kontrolsüz olarak yapıldığından nesli tükenmekte olan bitkiler arasındadır.
Toplayıclar salep orkidelerini “deşme” tabirinde de ifade edildiği gibi kazarak
çıkarmakta yumrulardan birisini satmak üzere alırken diğer parçaları doğaya
atmaktadır. Halbuki kalan parçaların geri dikilmesi salep orkidelerinde görülen
azalmayı azaltabilir hatta engelleyebilir. Ancak toplayıcılar zaman kaybı olur
düşüncesiyle yeni yumruyu alıp eskiyi rasgele doğaya atarak toplamaya devam
etmektedir.
Yumru verme
yeteneği bakımından genellikle doğal koşullarda iki yumru vermektedir. Ancak
kültür koşullarında 5 yumruya kadar verebilen türler vardır. Serapias vomeracea
(Burm.fill.) Brig., Orchis sancta L. ve Ophrys bombylifera Willd. ikiden fazla
yumru verir ancak ilk ikisi kültür koşullarında daha verimli olabilir. Orchis
morio L., Orchis italica Poiret. ve Orchis anatolica Boiss. ise üzerinde
çalışılabilecek, ümitvar diğer türlerdir. Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü
uzmanlarınca ifade edildiğine göre Serapias vomeracea (Burm.fill.) Brig. ve
Orchis sancta L. kültür yetiştiriciliğinde 3-5 adet yumru oluşturabilmektedir.
Ancak bu türlerin karasal iklime sahip TR72 Bölgesinde nasıl bir performans
göstereceği bilinmemektedir.
Salep
orkideleri bazı kök bölgelerinin kalınlaşmasıyla yumruya dönüşür ve bu yumru
içerisinde glikomannan, nişasta gibi maddeler bulunmaktadır. Elde edilen
yumrular temizlenip, kaynatılıp kurutulduktan sonra toz haline öğütülerek
getirilmektedir. Genellikle salep içeceği yapımında ve bazı ilaç niteliğinde
kimyasalların üretiminde kullanılmaktadır. Dondurma, yoğurt, içecek
karışımlarında, tıbbi-aromatik ve kozmetik alanında kullanımı da mevcuttur.
Üretimin ağırlıklı olarak yapıldığı yerler; Ege Bölgesi (%50), Akdeniz Bölgesi
(% 15), Karadeniz Bölgesi (%15), İç Anadolu Bölgesi (%10), Doğu Anadolu Bölgesi
(%5), Güneydoğu Anadolu Bölgesi (%5)’dır. Buradan ülkemizin hemen tüm
alanlarında görüldüğü ve toplandığı anlamı çıkarılabilir.
Ülkemizde Osmanlılar döneminden beri tüketilmekte olup bütün dünyada tüketimi yaygınlaşmaktadır. Genellikle sıcak içecek olarak saleplerde, dondurmalarda, pastalarda stabilizatör olarak kullanılmaktadır. Halk arasında yoğurt kıvamını arttırdığı ve bu nedenle kullanıldığı belirtilmektedir. Aynı zamanda kullanıldığı ürünlerde tad ve aromaya önemli katkı yapar. Saleplerin bileşimi bakım durumuna, genetik özelliklerine ve toplandığı bölgeye göre büyük oranda değişmekle birlikte yaklaşık olarak şöyledir (Tekinşen ve Karacabey, 1984); %16-55 glukomannoz %2.7 nişasta %12 nem %2.4 mineral maddeler 8 Salebin yapısındaki en önemli madde glikomannan olup yüksek miktarda (hacminin 400 katı suyu tutarak) su tutabildiğinden dolayı kıvamlaştırıcı, şekli koruyucu, katılığı uzun süre devam ettirici erime hızını düzenleyici özelliklere sahiptir. İçeriğindeki nişastada daha fazla su çekerek şişmesine yardımcı olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder